:)

:)
“Fotoğraf çekmek, insanın aklını, gözünü ve yüreğini aynı hizaya getirmesidir. Bu bir yaşam tarzıdır.” – Henri Cartier Bresson

30 Nisan 2016 Cumartesi

ISO, Enstantane, Diyafram Nedir?



ISO, enstantane, diyafram pozlama konusunda en temel üç ayardır. Her biri birbirini etkiler. Fotoğraf çekeceğiniz ortamda en ideal uyumu yakaladığınız takdirde, resimlerinizin kalitesi, renkleri ve netliği artacaktır.

ISO

ISO, sensörün ışığa olan duyarlılığıdır. Çok ışıklı ortamlarda ISO en düşük değerlerde (100 ISO) ayarlanabilir. Yeterli ışık bulunmaz ise ISO'yu yükseltmemiz gerekir. 

Her ne kadar ışığın yetersiz olduğu ortamlarda ISO bize fotoğraf çekme olanağı tanısa da değer yükseldikçe gürültü de artmaktadır.  


ISO değerleri 50 ile 102400 arasında değişebilmektedir. 

Enstantane

Enstantane değeri ise pozlandırma süresidir. Diyaframdan geçen ışınların ne kadar süreyle sensörde kalacağını kontrol eder. 

Makinelerimizde diyaframın hemen yanında bulunur. Makinenizi S moduna alıp enstantane değerini değiştirebiliriz.


Enstantanede hızlar 30 sn ile başlar 1/8000 e kadar devam eder. 1/1000 demek saniyenin binde biri demektir. Yani bu kadar kısa bir sürede ışık düzeneği açılır ve kapanır.

1/125, 1/250, 1/1000  gibi değerleri yüksek hızlı objeleri çekmek için; 1/30, 1/15, 1/8 gibi değerleri ise düşük ışık şartlarında objeleri çekmek için kullanırız. 

Diyafram

Diyafram, fotoğraf çekilen an objektifteki açıklıktır, alan derinliği yaratmakta kullanılır.
Fotoğraf çekmek istediğinizde ışıklar lensin diyafram aralığından geçer ve görüntüyü oluşturur. Yani diyafram değeri deliğin büyüklüğünü belirtir, bu ne kadar istediğinize karşılık gelir. Delik ne kadar büyük olursa o kadar fazla ışık sensöre yansır. 


Diyafram değerleri ne kadar küçük olursa o kadar açık ve alan derinliği o kadar sığ olur. 
Açık diyaframdan kapalı diyaframa doğru yükselen değerler şunlardır; f/1, f/1.4, f/2, f/2.8 ,f/4, f/5.6, f/8, f/11, f/16, f/22, f/32.

Manzara fotoğraflarında arka fonunda net olması gerektiğinden en yüksek f değeri(f/22, f/32 gibi) kullanılması gerekir. Arka fonu netsizleştirmek istediğimizde ise en açık diyaframı yani en düşük f değerini(f/1.4, f/2 gibi) ayarlamamız gerekir.





24 Nisan 2016 Pazar

Hareketli Fotoğraf Çekimi



Bilindiği gibi enstantene fotoğraf makinesinde filmin veya resim sensör ünün önünde bulunan, metal, bez vb. maddeden yapılmış mekanik parçadır, deklanşöre bastığımız anda perdenin açılıp kapanma süresini yani zaman dilimini belirleyip, obje üstünden yansıyan ışığın makina ya zaman kontrollü olarak ulaşmasını sağlar.



Diyafram ise, filmin üzerine düşecek olan ışığın şiddetini veya miktarını ayarlamak için kullanılır. Her iki ayarında kullanılarak filmin üzerine belli bir oranda ışık düşürülmesi olayına pozlandır ma denir. O halde ışığın durumu filmin pozlanmasın da enstantene ve diyafram ayarlarının hangi ayarda olması gerektiğini belirler.



Hareketli fotoğraf çekiminde bu değerlerin biri birleri ile olan bağlantıları, fotoğraf çeken tarafından biri veya diğeri lehine azaltıp çoğaltabilir. Diyaframdan geçecek olan ışık miktarının şiddetini ya da pozlama süresini artırmak, çekilen fotoğrafın alan derinliğinin artırılması ya da fotoğraftaki hareketli objeninin dondurulması ile ilgilidir buda fotoğrafçının tercih edeceği bir durumdur.



Düşük değerli bir enstantene kullanılarak hareket halindeki insan, hayvan, araç, dalgalı bir deniz ya da güzel bir şelalenin fotoğraflarını çekerek hareketlere bir canlılık katabiliriz.






Fotoğraf makinamızda düşük enstantene değeri kullandığımızda, hareket belirli bir zaman sürecinde film üzerine düşeceğinden, konunun hareketsiz olan kısımları veya daha yavaş hareket halinde olan bölümleri net, hareketli olan bölümleri ise, hareketin olduğu yönde filmin üzerine iz bırakacağından, fotoğrafımıza görsellik olarak estetik vede şiirsel bir olgu kazandıracaktır.

Hareketli fotoğraf çekiminde düşük değerli enstantene ile anlatılmak istenen şey hareket halinde olan bir objenin hareket hızının altında olan enstantene değeridir. Makinenin önünden geçerek yürüyen bir insanın 1/8 enstantene değerinde olan fotoğrafını çekersek kişi tamamen flu çıkacaktır, 1/15 olan enstantene değeriyle olan aynı fotoğrafı çektiğimizde eller ve ayaklar (vücudunun daha hareketli olan kısımları) flu diğer yerler ise net olarak çıkacaktır. 1/60 enstantene değerinde çekeceğimiz fotoğraf ise hareketli insan ile birlikte tüm ortam net olarak çıkacaktır.


Şimdide Makinenin önünden geçerek koşan bir insanın 1/15 enstantene ile çekilen resmin flu, 1/30 enstantene ile olanında el ve ayaklar flu diğer bölgeleri net olarak belirir, 1/125 enstantene değeri ile olanı ise konunun tamamı net olarak çekilirken, 1/500 ve üzerindeki enstantene değerlerinde ise hareketin herhangi bir anı dondurulmuş olarak resmimize yansır. Öyleyse hareketi dondurmak için, hareket halinde olan objenin hareket hızının üstündeki bir değerde enstanteneyi kullanmamız gerekecektir.

Ayrıca hareket halindeki çektiğimiz objenin arkasında konumuzu olumsuz etkileyecek öğelerin bulunmamasına dikkat etmeliyiz.

Makinemizi uygun bir tripoda yerleştirip yatay eksende düzgün ve rahat hareket edebilmesi için gerekli olan ayarları yapmalıyız. Enstantene ayarı hareket halindeki objenin hızına yaklaşık olarak uygun ya da altındaki bir değerde ayarlanır. Hareketli obje makinemizin görüş açısına girdiği an vizörden takip edilip, makinemiz konuya odaklanıp objenin hızında hareket ederken deklanşöre basılıp fotoğraf çekilir.

Çekeceğimiz konu içindeki hareketin dondurulması için enstantene değerini yükselteceğimizden film üzerine düşecek olan ışık miktarı azalacaktır, oysa yeterli ışık miktarını sağlayabilmemiz için diyaframın değerinin sayı olarak azaltılması yani açılması gerektiğini unutmamamız gerekir.


alıntı:
http://fotopanorama360.com/hareketli-fotograf-cekimi/

23 Nisan 2016 Cumartesi

İz'den Kare

Bu fotoğraf  Canon EOS 60D ile çekilmiştir.
Bilir misin? 
Sırdaş olur dinlediğin her nota sana 
Can olur koca adam olur büyür karşında 
Çoğu zaman yoldaş olur 
Ses olur seda olur sana 
Aç kulaklarını 
En derinden dinle tüm sesleri 
Duy sana anlatılan her şeyi 
Nefes alan her notada sen de can bul 
Belki bir kızın çocukluk hayali vardır o ezgide 
Belki bir kadının tüm yaşanmışlığı ya da bir hasret.
Sahi hasret beklemek mi? Yanında olmak isteyip de olamamak, keşke demenin hüznünde bitmemişliğin sevincinde ama özlemle ama kavuşma sevinciyle...
Bazen düşünür dururum bir şeye sevgiyle yaklaştığımız zaman, duygularımızın ruhumuza kuvvetli bir şekilde ziyaretinde mutluluğu yakalayabiliriz yeter ki hırpalamayalım. 
Ruhun gıdası da işte böyle bir şey. Tıpkı içimizdekileri döktüğümüz, sevincimizi paylaştığımız bir dost  ruhumuzun tadında kaldığı bir tutku gibi.
Bir şeylerden uzaklaşmak isterken, hayallere dalarken, içimizde cıvıl cıvıl atan kalbimizin ruhumuza her temasında, müziği ruhumuzda yasamak... 

Mutluluğu uzaklarda aramamak gerek, ilham dolu notaların sırdaşlığında, müziğin ahenkli nidalarıyla yaşamak gerek bu tutkuyu olabildiğince revaçta hissederek. Belki de o tutkuyla var olan özlem diner ya da kim bilir bambaşka ilhamlara kürek çekilir.

Fotoğraf Makinesinin Bölümleri



Fotoğraf

Görüntülerin fotoğraf makinesi denilen bir aygıt yardımıyla, film ya da sayısal kart gibi iki boyutlu ışığa duyarlı bir malzemenin kontrollü bir şekilde ışıklandırmasıyla durağan bir şekilde kaydedilmesi işlemine denir. Fotografi kelime anlamı olarak ışık yazısı demektir



Fotoğraf Makinesinin Bölümleri

Her fotoğraf makinesinde bulunan bölümler:
 1- Karanlık kutu: Filmin yerleştirilerek makine içinde açıkta hareket ettiği, filmin kontrolsüz bir şekilde ışık almasını engelleyen, fotoğraf makinesinin ışık geçirmeyen bölümüne denir. 
2- Örtücü: Kontrollü bir şekilde açılıp kapanabilen, ışığa duyarlı malzemenin, önceden belirlenen bir süre ile pozlanmasını sağlayan fotoğraf makinesi parçasına verilen addır. Örtücü kayıt yapılacak yüzey üzerine düşen ışığın süresini belirler ve aynı zamanda fotoğraf karesindeki hareketin kaydedilme biçimini belirler. 
3- Deklanşör: Fotoğraf makinesindeki fotoğraf çekme eylemini gerçekleştiren düğmedir. Bazı gelişmiş fotoğraf makinelerinde deklanşör düğmesi aynı zamanda netlik yapma ve ışık ölçümü işlemlerini de gerçekleştirir. Bu tür makinelerde deklanşör iki aşamalıdır. İlk aşamaya basıldığında, netleme ve ışık ölçümü işlemleri gerçekleşir, ikinci aşama da fotoğraf çekimi işlemini gerçekleştirir. 
4- Objektif: Fotoğrafı çekilen nesnenin görüntüsünün, net olarak kayıt yüzeyi üzerine düşmesini sağlayan mercek sistemine objektif denir. Objektif kullanılmadan önceki fotoğraf makinelerinde objektifin görevini bir iğne deliği yapmaktaydı. Delik ne kadar küçük olursa, görüntü de o kadar keskin olmaktaydı. Delik büyüdükçe görüntü netsizleşmekteydi. Bu nedenle net fotoğraflar çok uzun poz süreleri gerektirmekteydi. Objektif hem ışığın geçtiği deliğin büyümesini, aynı zamanda da kayıt yüzeyi üzerine düşen görüntünün netliğini kaybetmemesini sağlamaktadır. Objektifin üzerinde netlik halkasının dışında, diyafram denilen kayıt yüzeyi üzerine düşen ışığın miktarını belirleyen açılıp kısılabilen bir mekanizma bulunur. Açıklık diyafram halkası adı verilen ve üzerinde diyafram açıklığı değerleri bulunan bir mekanizmayla kontrol edilir. 
5- Bakaç (vizör): Fotoğraf karesinin sınırlarını belirleyerek, neyin fotoğrafını çektiğimizi görmemizi sağlayan fotoğraf makinesi parçasına bakaç denir. 

18 Nisan 2016 Pazartesi

Fotoğraf Makinesi Seçimi

Fotoğraf Makinesi Seçimi



Fotoğraf makinası seçimi yaparken  dikkat edilmesi gerekenler:

Fotoğraf Makinesinde Teknik Özellikler

12 Megapiksel Süper Yüksek Çözünürlük  12.5X Optik Zoom
Kendinden flaşlı,
Titremeyi engelleme,
Optik zoom mu dijital zoom mu,
Auto/Manual Focus
Ekran ebatı,
Manuel ayarlarını
incelemelisiniz ve bu şekilde size uygun fotoğraf makinesine karar vermelisiniz.

Fotoğraf Makinesi Alırken Nelere Dikkat Edilmeli


Fotoğraf makinesi seçimi önemli bir husustur. Kendinize uyan makineyi bulmak için araştırmalar yaparak, makineleri karşılaştırmalısınız ve size uygun olanı seçmelisiniz.. Bunun içinde fotoğraf makinesi tercih ederken dikkat edilmesi gereken hususlar vardır:

Elinize Uygunluk: Fotoğraf makinesini elinize aldığınızda ağırlığına bakarak kollarınızı yormaması önemlidir. Makinen tuşlarına parmaklarınız rahatça ulaşabiliyor mu? Vücut hareketlerinize uyup uymadığına bakmalısınız.

Hobi olarak mı Mesleki Fotoğrafçılık mı Karar Verin: Ne için kullanacağınıza karar verin. İhtiyacınız doğrultusunda uygun makinayı seçin.

Hangi Tür Fotoğraflar Çekeceksiniz: Eğer ki çekeceğiniz fotoğraflar anı yakalamaksa bir dslr kamera ve ürünlerini seçin. Birçok fotoğrafçılık çeşidi vardır. Hangi alanda çekeceğinize karar verin.

Optik Zoom mu Digital Zoom mu: Makinanızın zoom ayarı hangisi olduğuna dikkat edin. Görüntü kalitesini en çok etkileyen nedenlerden biriside budur.

Objektifin İçeriği: Fotoğraf makinesi alırken objektifin özelliklerine dikkat edilmelidir. Fotoğraf çekerken en önemli özelliklerden biriside fotoğrafın ışık değeridir. Buna da diyafram denir. Diyafram ne kadar düşükse makine o kadar içeri ışık alır.

Makinanın Menüsü Önemlidir: İçeriği zengin bir makine sizin birçok alanda makinayı kullanmanıza yarar. Makinanın menüsüne de dikkat edilmelidir.

Pil, Şarj ve Hafızası: Makinenin pil, şarj ve hafızası önemlidir. Çekim yapacağınız zaman makinenizin pil ve şarjının bitmesini istemezsiniz. Bu yüzden makinanızın tasarruflu makineler olmasına dikkat ediniz. Makinanın hafızası da geniş olmalıdır.
Denklanşör Gecikmesi: Makinenin düğmesine basarak fotoğrafın çekilmesine kadar olan kısımdır. Denklanşör hızı anı kaçırmamanız için önemlidir, en fazla birkaç saniyeyi geçmeyecek makineleri tercih etmelisiniz.

14 Nisan 2016 Perşembe

Camera Obscura

PHOTO + GRAPHUS = IŞIK + ÇİZİM

M.Ö. 4.Yüzyılda Aristo mağara deliğinden içeri giren ışığın, karşı duvarda ters görüntüsünü yansıttığını bulur.


1490 yılında Leonardo Da Vinci’ nin yayınlanan notlarında resimde perspektif için karanlık odadan yararlanma fikrini ortaya attığı bilinmektedir.


1500'lerde Camera Obscura bulunur. Bu düzeneğe Daniello Barbero'nun 1568 yılında bir diyafram düzeneği ve Giralamo Cardano'nun ince kenarlı bir mercek ilave etmesiyle, optik ve mekanik açıdan çalışmalar hemen hemen tamamlanmış olur.


17-18. Yüzyılda Camera Obscura boyutları taşınabilir hale geldi. Alman bilim adamı Johann Zahn 1776'da özelilikle portre resimleri çizebilmek için, elde taşınabilecek kadar küçük Camera Obscura'yı imal etti. Bu sistemde tüp içine yerleştirilmiş ileri geri hareket edebilen netlik ayarı yapabilen bir mercek sistemi, ayrıca giren ışığın şiddetini denetleyici bir delik ve görüntüyü yansıtan bir ayna bulunuyordu. Delikten geçen görüntüler, kutunun yukarısında bulunan opal cam üzerine yerleştirilmiş yağ kağıdından, yarı saydam yüzeye düşüyordu. Bu sistem tek mercekli refleks makinelerin işlevine sahipti.


Renkli Filmlere Geçiş (Autochrome)
1907 yılında Fransız Lumiere Kardeşler ilk pratik renkli fotoğraf cam tabaka süreci olan Autochrome 'u tanıştırdı. Autochrome büyük bir hızla Avrupa 'da tanınmaya başlandı., ve birkaç yıl içinde de ABD de tanıttı. Bugün National Geographic Society kütüphanesinde yaklaşık 15.000 cam tabaka vardır.